Evcil Hayvanlarda Spesifik İlk Yardım

0

Bir önceki yazımızda,  ilk yardımın anlamı ve öncelikli amaçları, bulundurmanız gereken ilk yardım malzemeleri, ilk yardım prosedürleri, önceliklerin belirlenmesi (triaj), temel uygulamalar, haberleşme, hastanın güvenli nakli hakkında  bilgiler vererek ilk yardımın temelini atmıştık. Bu yazımızda dostlarımızın karşılaşabileceği sıcak çarpması, donma, yanık, zehirlenme ve yaralanma gibi spesifik acil durumlarda yapılacak ilk yardım uygulamaları hakkında önemli bilgiler bulacaksınız. 

SICAK ÇARPMASINDA  (HİPERTERMİ)  İLK YARDIM

Yazın sıcak havalarda minik dostlarımızın  karşılaşabileceği ciddi problemlerin başında sıcak çarpmaları gelmektedir.

Kedi & Köpeklerin derilerinde insanlardaki gibi ter bezleri olmadığı için  pati altlarından ve burun aynasından terleyebilirler. Ancak sıcak havalarda vücut ısılarını regüle etmeleri için bu terleme yüzeyleri yeterli olmaz ve hararetlerini ağız yoluyla dışarı yansıtırlar. ( Vaporizasyon ) Sıcak havalarda veya aşırı egzersiz yaptıklarında ağızlarını açarak dillerini dışarı çıkartıp hararetli solunuma geçmeleri bu nedenledir.

Sıcak havalarda güneş altında veya kapalı araç içerisinde bırakılan dostlarımız  ortamın ısısının yükselmesi sonucu hararetlerini bu bahsettiğimiz  yollarla da dışarı yansıtamazlar ve vücut ısılarının hızla yükselmesi sonucu kısa bir sürede hayati tehlikeyle karşı karşıya kalırlar. Zamanında müdahale edilmezse bu durum dostumuzun hayatına mal olabilmektedir.

Zorunluluk söz konusu olmadığı sürece dostlarımızı sıcak havalarda  kısa süreli de olsa araçların içerisinde veya direk güneş altında bırakmamalısınız. Zorunluluk halinde aracı veya dostunuzu gölge bir alana almanız , camları hafif açarak yeterli hava akımını sağlamanız  onun sağlığı açısından önemlidir. Özellikle sıcağın gün içinde etkisini arttırdığı 11:00 – 16:00 saatleri arasında  köpeklerinizi serin yerde tutmaya ve dışarı çıkarmamaya özen gösterin. Daha çok sabah serinliğinde ve akşam serinliğinde gezdirmelisiniz. Kediler yaşadıkları ortamda kendileri için en uygun alanı bulup sıcaktan kendilerini korurlar.

Sıcak havalarda ; aşırı egzersiz, tuz ve/veya su alımının azlığı, obezite, kısa tüy yapısı, kısa burunlu anatomik  yapı (Buldog, Boxer gibi brahiyosefalik ırklar ), hipertiroidizm, yaşa bağlı duyarlılık sıcak çarpmasının nedenleri ve oluşumuna zemin hazırlayan risk faktörleridir.

Dostumuzda hızlı solunum, dilin dışarı çıkması ve aşırı salya vücut ısısının arttığını gösterir. Göz ve konjuktivalarda aşırı kırmızılık dikkati çeker. Bu semptomlar görüldüğünde ve ısı çarpmasıyla ilgili durum  tespit edildiğinde;

  • Hemen hava sirkulasyonu olan serin bir yere alınmalı
  • Su içme isteği olacağından çok soğuk olmamak kaydıyla az miktarda su verilebilir
  • Vücut ısısını düşürmek için çok soğuk olmayacak şekilde duş yaptırmalı veya ıslak havluyla üzeri örtülmeli
  • Veteriner Hekiminize durumuyla ilgili bilgi vermelisiniz.

Durumun geç fark edildiği durumlarda çok hızlı gelişen şok durumunun ardından solunum ve kalp durabilir. Bu gibi ağır durumlarda hasta en yakın Veteriner Acil Müdahale Ünitesine götürülmelidir. Hastanın hızlı nakli sırasında vücut ısısını düşürmek için gerekli işlemler yukarıda belirtildiği gibi yapılmalıdır ancak bilinçsiz olacağı için su içirmeye çalışmamalısınız.

 

DONMALARDA  ( HİPOTERMİ )  İLK YARDIM  

Soğukların etkisiyle vücut ısısının normalin altına düşmesi, soğuğa maruz kalan doku ve uzuvlarda kan dolaşımının yeterli olmaması ve dokuların hasar görmesi hipotermi olarak adlandırılır.

 

Ilımlı Hipotermi                      :               32 – 35 C arasında

Orta Dereceli Hipotermi        :               28 – 32 C arasında

Şiddetli Hipotermi                  :               28 C         olarak sınıflandırılır

 

Isı merkezi yeni doğanlarda, yaşlılarda, zayıflarda, yetersiz olabileceği gibi hipotiroidizm hastalığında veya anestezili dostlarımızda da yetersiz çalışmaktadır. Soğuğa uzun süre maruz kalma sağlıklı dostlarımızda bile ısı merkezinin yetersiz çalışmasına neden olmaktadır.

Dostumuzun titremesi, halsiz görülmesi, nabzının düşük olması, zor nefes alması fark edebileceğiniz belirtilerdir. Bu semptomlar görüldüğünde ve donmayla ilgili durum tespit edildiğinde;

  • Dostumuz soğuk etkisinden uzaklaştırılarak ılık bir ortama alınmalıdır.
  • Soğuk suya düşme sonucu oluşan hipotermi olaylarında dokulara basınç uygulamadan havluyla kurulanmalı
  • Hareketler minimuma indirilmeli ve üzerine battaniye örtülerek ısı kaybı önlenmelidir.
  • Orta ve şiddetli hipotermide vücut ısısını yükseltmek için klima, radyan ve elektrikli battaniye gibi aktif ısıtma araçlarını kullanmak gerekebilir. Elektrikli battaniye veya pedler uygulanacaksa dostumuzun üzerine ayrı bir örtü koyularak uygulanmalıdır. Direk deriyle temas ettirilmemelidir.
  • Dolaşımı aktive etmek için ellerimizle vücut masajı yapmak vücut ısısını regüle etmek için avantaj sağlayacaktır.
  • Zaman kaybetmeden Veteriner Acil Müdahale Ünitesine götürülmelidir.

 

YANIKLARDA İLK YARDIM

Sıcak sıvı, buhar ve katı maddelerle fiziksel ısıya maruz kalarak veya asit &  alkali karakterde kimyasal maddelerle temas sonucu dokuların zarar görmesiyle yanıklar oluşur. Hatta elektrik akımı ve radyasyon etkisiyle de oluşabilmektedir. Yanık vakalarında dokulardaki yıkımlanma ciddi boyutlara ulaştığında dostlarımız için hayati bir risk oluşturmaktadır.

Yanıkların ciddiyetini yanıkların derecesi, etkilediği yüzeyin genişliği, enfeksiyon riski, dostumuzun yaşı ve solunum yolundaki hasar belirler.

1.Derece Yanıklar : Derinin en üst tabakasının hafif kavlanma  tarzında yanması ve dökülmesi. Ağrıya neden olması dışında klinik bir önemi yoktur. Deri önce kızarır daha sonra soyulma (deskuamasyon) olur.

2.Derece Yanıklar : Derinin daha derin dokularının ısıdan etkilenmesi sonucu bül denilen içi sıvı dolu kesecikler oluşur. Bu tip yanıklarda ağrılıdır. iki hafta içerisinde epidermisin kendini onarmasıyla iyileşme olur. Yara enfeksiyon açısından risklidir. Yara enfeksiyonu gelişirse durum ciddileşebilir hem tedavisi zorlaşır hem de deride kalıcı iz bırakabilir. Bu bakımdan antisepsi ve  yara bakımında dikkatli olunmalıdır.

3.Derece Yanıklar : Derinin tüm katlarının ısıdan etkilendiği durumlardır. Pişmiş et görüntüsü verir.

4.Derece Yanıklar : Derinin tüm katları yanında altında bulunan cilt altı yağ dokusu, kas, tendon, kemik gibi yapıları içine alan derin yanıklardır.

  • Dostumuz maruz kaldığı ısı kaynağından uzaklaştırılmalı yanma devam ediyorsa paniklemeden battaniye örtülerek yanmayı destekleyen hava teması kesilerek ateş söndürülür.
  • Kimyasal maddelerle oluşan yanıklarda deri bol suyla yıkanmalı ve kimyasal maddenin etkisi seyreltilmelidir.
  • Dostumuz elektrik akımına maruz kalmışsa hızla elektrik temasından uzaklaştırılmalıdır. Bunun en güvenli yolu elektriği şalterden kesmektir. Aksi taktirde kurtarıcı kazazede durumuna düşebilir.
  • Solunum yolunun ve solunumun kontrolü yapılarak yanıktan ne kadar etkilendiği tespit edilir.
  • Yanık bölgesi geniş değilse ilk 10 dakika içinde bölge üzerine soğuk su uygulaması yapılabilir.
  • Yanık bölgesinin antisepsisi enfeksiyon açısından önemlidir.
  • Su toplamış kesecikler patlatılmamalı veya içleri boşaltılmamalıdır.
  • Yanık bölgesi gazlı bezle hafif örtülmeli ancak bandaj uygulanmamalıdır.
  • Geniş yanıklarda vücuttan ısı kaybını önlemek için dostumuz battaniye ile örtülmeli ve en kısa süre içerisinde tıbbi müdahale için nakli yapılmalıdır.

 

ZEHİRLENMELERDE İLK YARDIM

 Günlük hayatta maalesef en sık karşılaştığımız ve bizleri en çok korkutan olaylardan biri de zehirlenmelerdir. Çevremizde dostlarımıza zararlı olabilecek pek çok madde bulunmaktadır. Hatta normalde zehirli olmayacak maddeler bile maruz kalınan miktara göre zehir etkisi gösterebilmektedir.

Bu zehirli (toksik) maddelerin vücuda girmesi ve yaşamsal faaliyetleri etkilemesi zehirlenme olarak tanımlanır. Zehirlenme deyince ilk akla gelen bu maddelerin vücuda ağız yoluyla alınmasıdır. Ancak zehirli maddelerin vücuda sadece ağız yoluyla değil temas ve soluma sonucu deri ve solunum yolları ile de girebileceğini unutmamak gerekir.

Zehirlenmelerin Genel Belirtileri :

  • Sindirim Sistemi Etkilendiğinde : Bulantıyla gelen kusma ve daha sonrasında ishal
  • Solunum Sistemi Etkilendiğinde : Hızlı ve eforlu solunum, solunum güçlüğü varsa mukozalarda morarma ve solunumun durması (kolaps)
  • Dolaşım Sistemi Etkilendiğinde : Taşikardi, aritmi, şok ve kalp durması
  • Sinir Sistemi Etkilendiğinde :  Koordinasyon bozukluğu, bilinç kaybı, titremeler ve istem dışı kasılmalar

Sindirim Yoluyla Zehirlenmeler :

Klinik vakalarda en sık karşılaşılan zehirlenme şeklidir. Kimyasal maddeler, ilaçlar,gıda zehirlenmeleri, asit ve alkali maddeler bu tip zehirlenmelerin başlıcalarını oluşturmaktadır. Bu tip zehirlenmeyle karşılaştığınızda ;

  • Bilincin kontrolü yapılmalı
  • Dostumuzun yaşamsal belirtilerini kontrol edin (vücut ısısı, kalp atışı, solunumu, kapillar dolum zamanı ve mukoza membran rengi)
  • Ağız bölgesi bol suyla yıkanmalı
  • Zehirli maddenin ne olduğu, ne kadar yediği ve zehirlenmenin ne zaman gerçekleşmiş olduğu saptanmalı ve Veteriner Hekime bildirilmeli.
  • Kusup kusmadığı tespit edilir ve solunum problemi yoksa, içerik asit veya bazik özellikte değilse kusturularak toksik madde sindirim sisteminden uzaklaştırılır. Kusturmak için dostumuza bol doymuş tuzlu su içirebilirsiniz.
  • Süt, yumurta akı veya aktif tıbbi kömür ( Carbo Medicinalis – Eucarbon ) verilerek toksik maddelerin bağırsaklardan emilimi azaltılabilir.
  • Bu önemli bilgiler eşliğinde ve telefonda Veteriner Hekiminizden alacağınız tıbbi destekle zaman kaybetmeden durumu kontrol altına almalı , en kısa sürede dostumuzu Veteriner Acil Müdahale Ünitesine götürmelisiniz.

Solunum Yoluyla Zehirlenmeler :

Uçucu toksik gazların solunum yoluyla alınması sonucu oluşan zehirlenmelerdir. Yangın sonucu karbon monoksit zehirlenmeleri, mutfak tüpü kaçakları, klor gazı zehirlenmeleri başlıcalarını oluşturmaktadır.

  • Hemen temiz havaya çıkarılmalı
  • Bilincin kontrolü yapılmalı
  • Dostumuzun yaşamsal belirtileri kontrol edilmeli
  • Solunum yolu açık tutulmalı ve solunum yoksa suni solunum yapılmalıdır.
  • Zaman kaybetmeden Veteriner Acil Müdahale Ünitesine götürülmelidir.

Deri Yoluyla Zehirlenmeler :

Çeşitli toksik maddelerin vücuda deri yoluyla alınması sonucu oluşan zehirlenmelerdir. Yılan sokmaları, böcek sokmaları, kontak zehirli hayvanlar, bahçelerde kullanılan insektisit ilaçlar bu gurup zehirlenmelerin başlıcalarıdır.

  • Bilincin kontrolü yapılmalı
  • Dostumuzun yaşamsal belirtileri sürekli kontrol edilmeli
  • Bol su ve sabunla yıkanmalı ve toksik madde deriden uzaklaştırılmalı
  • Gözlere temas ettiği durumlarda gözler bol ılık su ile yıkanmalı
  • Toz tarzında zehir ise önce vakumla temizlenmesi ardından yıkanması önerilir
  • Böcek sokmalarında anaflaksi gibi allerjik reaksiyonlara karşı önlem alınmalı ve Veteriner Hekim direktifleri doğrultusunda hareket edilmelidir. Bu durumda ilkyardım çantanızdaki antihistaminik ilaçlar hayat kurtarıcıdır.
  • Yılan sokmalarında mümkünse yılanın türü belirlenmeye çalışılmalıdır. Hasta fazla hareket ettirilmeden antiserum tedavisi uygulanacak bölgeye nakledilmelidir.
  • İnsektisit veya tarım ilaçlarıyla zehirlenmelerde çevrede kullanılan ilacın adı tespit edilmeli ve Hekiminize bildirilmelidir.
  • Zaman kaybetmeden Veteriner Acil Müdahale Ünitesine götürülmelidir.

 

YARALANMALARDA İLK YARDIM

Keskin, küt ve penetre edici ( delici)  travmalar sonucunda oluşan ve acil tıbbi müdahale gerektiren durumlardır. Kesici alet ve materyallerle yaralanmalar, trafik kazaları, kavga sonucu ısırılma, yabancı cisim batmaları, yüksekten düşme sonucu yaralanmalar sık karşılaştığımız durumlardır.

Ciddi kazalar ve yaralanmalar sonrasındaki ilk dakikalarda yapılacak ilkyardım uygulamaları hayati öneme sahiptir. Altın dakikalar olarak bilinen bu süre içinde yapılan ilkyardım uygulamaları amaca yönelik belli prosedürler dahilinde olmalıdır.

  1. Öncelikle olay yerinin güvenliği alınmalı ve kargaşa önlenmelidir. İlkyardımı yapacak kişinin ve çevresinde yardımcı olacak kişilerin panik yapmaması ve mümkün olduğunca sakin, soğukkanlı olması durumun kontrolü için son derece önemlidir. Bilgili ve olaylara hakim olmanız çok sesliliği ve bilinçsiz uygulama yapacak insanları engeller.
  2. Yaralı dostumuzun güvenliğini sağlarken ağrı ve olayın şokundan dolayı sizleri istemeden yaralayabileceğini unutmayın ve yaklaşımınızı ona göre yapın. Burun bölgesinde soluk alıp vermesine engel olacak bir yaralanma yoksa ağzını uygun şekilde bağlayıp güvenli düz bir yere yatırın. Kedilerde ve kısa burunlu köpeklerde ağız bağlama imkanı olmadığı için eldiven veya örtü kullanmak avantajlı olacaktır.
  3. Otorite ve güvenlik sağlandıktan sonra zaman kaybetmeden hasta veya yaralının durumunun tespiti yapılmalıdır. Bu sırada Veteriner Hekiminizle bağlantı kurup yaralının durumuyla ilgili tespitlerinizi bildirmeniz ve direktifleri doğrultusunda hareket etmeniz ilkyardım sonrası acil tıbbi tedavi hazırlıkları açısından da çok önemlidir.

Durum tespiti sırasında yapılacaklar sırasıyla şu şekilde olmalıdır ;

  • Bilincin kontrolü yapılmalı
  • Dostumuzun yaşamsal belirtileri sürekli kontrol edilmeli
  • Yaralanma şekli ve yaranın yeri değerlendirilerek durumun ciddiyeti belirlenir
  • Solunumun durması halinde Suni Solunum ve kalbin durması halinde Kalp masajı yapılmalıdır. ( CPR )
  • Kanama varsa kanama tampon ve sargı uygulamasıyla kontrol altına alınmalı
  • Yaranın çevresi temizlenmeli ve enfekte olmaması için pansumanı yapılarak gazlı bezle kapatılmalıdır.
  • Batın veya göğüs bölgesinde delici bir cisimle yaralanmalarda eğer cisim hala orada ise kesinlikle dokunulmadan en kısa sürede Veteriner Acil Müdahale Ünitesine götürülmelidir.
  • Travma şekline göre doğru pozisyonda ve sabitlenerek taşınmasına dikkat edilmelidir. Yanlış pozisyonda taşımak veya taşıma sırasındaki ani pozisyon değişiklikleri sonucu yaralı dostumuz daha fazla zarar görebilir.

 

Kırık Tespit Edildiğinde Yapılacak İlk yardım :

Genellikle küt travmalar sonucunda iskelet sistemini oluşturan kemiklerin bütünlüğünün bozulduğu  durumlardır. Bulunduğu bölgeye, açık veya kapalı kırık şekline göre ilkyardım yaklaşımı farklı olabilmektedir. Açık kırıklarda kemiğin bir kısmı vücudun dış yüzeyini oluşturan derinin bütünlüğünü bozarak dışarı çıkmıştır. Bu durumda enfeksiyon ve kanama riski ciddi problemler oluşturabilir.Kapalı kırıkta ise kemiklerin bütünlüğü bozulurken deri bütünlüğünü korumaktadır. Her iki durumda da kırık uçları çevre sinir ve damarlara zarar verebilir.

  • Dostumuzun yaşamsal belirtilerini kontrol edilir.
  • Kafa, boyun ve omurga travmalarında dostumuz kesinlikle hareket ettirilmemelidir.
  • Kırık şüphesi olan kol ve bacaklar hareket ettirilmeden, kırık olduğu belirlenen bölgenin alt ve üst eklemlerini içine alacak şekilde atelle ( plastik, boru, tahta, karton gibi sert malzemeler ) tespit edilmelidir.
  • Açık kırıklar tespit edilmeden önce yaranın çevresi temizlenmeli ve enfekte olmaması için pansumanı yapılarak gazlı bezle kapatılmalıdır.
  • Kırık bölgesine ve şekline göre hastanın doğru pozisyonda ve sabitlenerek taşınmasına dikkat edilmelidir.

 

LİNKLER :

İlk Yardım Prosedürleri – CPR

Kedilerde Yüksekten Düşme Sendromu

Yazar Hakkında

Kurtcebe KARA

Lucky Pet Veteriner Polikliniği"nde Veteriner Hekimi. PROFESYONEL HİZMET ALANLARI : Kedi - Köpek - Kanatlı - Balık - Egzotik Dostlarımızın Hastalıklarının Teşhisi, Tedavisi ve Bakımı

Henüz Yorum Yok

İlginizi Çekebilir

Kedilerde Korkular, Fobiler ve Anksiyete Bozuklukları

Kediler, bağımsızlıkları ve gizemli davranışlarıyla bilinirler, ancak bu zarif hayvanlar da tıpkı insanlar gibi korkular, fobiler ve anksiyete bozuklukları yaşayabilirler. Bu duygusal durumlar, kedilerin günlük ...