Çocuklar ve Doğanın Öğretileri

0

Pek çoğumuz çocukluk yıllarımızda sokakta açık havada saatlerce oynadığımız günleri hatırlarız. Sabahtan akşama, biri bizi eve çağırana kadar çimlerde koşar, ağaçlara tırmanır, arkadaşlarımızla oyunlar keşfeder ve birlikte oynardık. Evden getirdiğimiz yiyeceklerimizi  dışarıda bize arkadaşlık eden kedi ve köpeklerle  paylaşırken sevgimizi de paylaşır, onlardan çok şeyler öğrenirdik. Çevremizdeki bitki örtüsünü korurduk çünkü hangi ağacın ne zaman hangi meyveyi bizlere sunacağını bilirdik. Her günümüz bir önceki  günden daha yaratıcı ve daha öğretici  geçerdi. Doğal, eğlenceli, mutlu çocuklardık. Çünkü çevremizi saran doğanın bize verdiği öğretilerle büyüdük.

Evet büyüdük ve birçoğumuz anne ve baba olduk veya olma yolunda ilerliyoruz. Günümüz çocuklarına baktığımızda onların bizler kadar şanslı olmadığını, doğayla ilgili deneyimlerinin pek fazla olmadığını görüyoruz. Çocuklarımızın fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimlerini sağlıklı tamamlayabilmeleri için dış çevrelerini oluşturan bu canlı ortamla enerji  transferine ihtiyaçları var ancak bizler bu kaynağı onlara sunmakta artık zorlanıyoruz. Çocuklar gittikçe doğadan uzaklaşıyor ve teknolojinin toplumsal karmaşası içine giriyorlar. Televizyon programları, bilgisayar  oyunları, internet, alışveriş merkezleri ve evler çocukların oyun bahçeleri haline geldi.

İlerleyen teknolojinin çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri gün geçtikçe artarken, günümüzde hızla değişen ailelerin yaşam tarzları da çocukları olumsuz yönde etkilemeye başladı. Çevremdeki çocuklara baktığım zaman, spor yapmamış, aşırı kilolu, doğa bilgisi ve hayvan sevgisi olmayan, tatminsiz ve depresif olduklarını görüyorum.. Teknolojinin getirdiği zekayı da görüyorum ama doğayla bütünleşmeyen bir zeka bana bir şey ifade etmiyor. Bir eksiklik bir ifadesizlik söz konusu.

En önemlisi mutlu değiller çünkü enerjilerini doğayla paylaşmıyorlar. Çocukların enerjilerini doğayla paylaşmaya ihtiyaçları var. Bizler gibi çimlerde koşmaya, ağaçlara tırmanmaya, doğayı ve hayvanları keşfetmeye ihtiyaçları var. Bir canlının fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmesi için bir öğreti yeridir doğa. Çocuklarımız ancak doğayla bütünleşerek her türlü şartta kendi başlarına karar verebilmeyi, kendilerini koruyabilmeyi öğrenirler. Kısacası hayata hazırlanmak için her canlı gibi onların da doğanın öğretilerine ihtiyaçları var.

Çocuklarımız doğanın öğretilerini onunla bütünleşerek algılamaya başladığında doğaya karşı müthiş bir saygı duygusunun geliştiğini görürüz. Bu saygı bir öğrencinin öğretmenine duyduğu saygı kadar güçlüdür. Doğaya hak ettiği saygı sunulduğunda bir öğretmenin öğrencisini koruma duygusu kadar güçlü bir güce sahip olmak, çocuklarımıza güven verecektir. Aksi taktirde bir öğretmenin başarısız ve saygısız öğrencilerine verdiği ceza ile karşılaşmaları kaçınılmaz olacaktır. Son zamanlarda doğanın verdiği dersleri algılamakta zorluk çeken insanoğlunun cezalandırılması gibi.

Doğanın Kanunu :

Saygı bozulursa denge bozulur, Dengenin bozulması karmaşa getirir, Doğadaki karmaşa felaket doğurur.

Çocuklarımızın doğayı iyi algılamaları ve yaşadıkları ortamın kurallarını iyi öğrenmeleri için doğayla bütünleşmeleri gerekmektedir. Bu doğrultuda çabalayarak çocuklarımızın ilgi alanlarını doğa sporlarına ve bir takım aktivitelere yönlendirmeliyiz.

LİNKLER :

Çocuklar ve Atlar

Çocuklar ve Kuşlar

Yazar Hakkında

Kurtcebe KARA

Lucky Pet Veteriner Polikliniği"nde Veteriner Hekimi. PROFESYONEL HİZMET ALANLARI : Kedi - Köpek - Kanatlı - Balık - Egzotik Dostlarımızın Hastalıklarının Teşhisi, Tedavisi ve Bakımı

Henüz Yorum Yok

İlginizi Çekebilir