Hatırlarmısınız, sabah gün ağarırken doğa kuşların cıvıltıları ile canlanır, sabahları erkenden kalkıp onların hareketli ve cıvıltılı dünyasını seyrederken inanılmaz bir duygu sarardı içimizi. Aramızda bir kumrunun veya bir bülbülün sesiyle uyanmanın mutluluğunu anımsayan bir çok ebeveyn vardır. Artık sadece anımsayabildiğimiz bu duyguyu şehirde büyüyen çocuklarımıza nasıl aktarabiliriz hiç düşündünüz mü ?
Bu duyguyu çocuklarımıza aktarmanın iki yolu var ; birincisi yaşadığınız o eşsiz duyguyu onların zihinlerinde canlandıracak şekilde ifade ederek sanal dünyalarına yaşanmamış bir duyguyu ekleyebiliriz. Çocukların beyninde oluşan bu yaşanmamış duygu onlarda merak uyandıracak ve sanal dünyalarının bir parçası olan internetten bilgi edinmeye başlayacaklardır. Sanal dünyalarında gezinerek kuşların resimlerine bakmak, onlar hakkında bilgi edinmek bir süre sonra yeterli olmayacak ve tekrar bu duygunun peşine düşüp sorgulamaya başladıklarında bir çözüm üretmek zorunda kalacaksınız. Bir çok anne, baba bu durumda hafta sonu ailece hayvanat bahçesine gitmenin çözüm olabileceğini düşünür. Doğal ortamların iyi düzenlendiği, bakımlı hayvanat bahçeleri çocukların egzotik hayvanları gözlemlemesi için iyi birer tecrübe alanlarıdır. Ama hiç biri doğal ortamdaki yaşanmışlık duygusunu çocuğunuza vermeyecektir. Bu durumda duyguya ulaşamamanın sebebini arayan ve sorgulamaya devam eden çocuğunuza açıklama yapmak zorunda kalırsınız ; Onlara çevremizdeki ağaçları keserek, kuşların doğal barınaklarını yok ettiğimizi, ağaçlık alanların yerine kendi binalarımızı diktiğimizi, doğal dengeyi bozarak dünyamıza renk katan bir çok kuş türünün yaşam alanlarını bilinçsizce işgal ettiğimizi anlatırken aslında çocuklarımızın doğayla olan bağlantılarını yok ettiğimizi, yaşam alanımızı genişletmek için her kestiğimiz ağaçla bu duyguya giden yollarını budadığımızı fark ederiz. Yaptığımız hataları kabul eder, faturasını çocuklarımıza keser ve özür dileyerek konuyu kapatırız.
Ya da bu durumun telafisini sağlayabilecek başka bir yol ararız.
İkinci yol ise yaşadığınız o eşsiz duyguyu çocuğunuzun da tecrübe etmesi için fırsat yaratmaktır. Bu fırsatı yaratmadan önce bilgilerimizi tazelemek ve yeterli donanımlara sahip olmak bilgi ve tecrübelerin sonraki jenerasyonlara aktarımı için faydalı olacaktır. Bu duyguyu tekrar yaşamak ve çocuğunuza da yaşatmak isterseniz fotoğraf makinalarınızı alarak kuşların doğasına misafir olabilirsiniz. Hafta sonunu ailenizle birlikte bir orman evi veya dağ evinde, doğanın içinde geçirmek bir başlangıç olabilir. İlkbaharda doğanın canlanmasıyla birlikte kuşlar inanılmaz hareketlenirler, kışın sunduğunuz yiyecekleri almak için korkusuzca yakınlaşırlar. Kuşların en hareketli zamanını kaçırmamak için sabah erken kalkmanız gerektiğini unutmayın . Bol oksijenli ortamda sabah kuş cıvıltılarıyla uyanmak o inanılmaz duyguyu tekrar yaşamak ve çocuğunuza da yaşatmak sizlere inanılmaz bir mutluluk verecektir. Çocuğunuz kamerasıyla o güzel canlıların doğadaki görüntülerini yakalayıp tekrar baktığında aynı duyguları yakalamak için sabırsızlandığını göreceksiniz. Bir sonraki tecrübesini kuş cennetlerinde göçmen kuşlarla yaşamasını sağladığınızda kanatlanıp kuşlar gibi uçmanın ne demek olduğunu göreceksiniz.
Doğanın önemli bir kuralını hatırlatmak isterim;
Doğaya müdahale etmediğimiz sürece tilki tilkiyle gezer, karga kargayla uçar. Aksi taktirde dengeyi bozduğumuzda şimdi olduğu gibi şehri kargalar basar ve diğer kuş türlerine yaşam şansı tanımazlar. Sabahları karga sesiyle uyanmak hoş olmasa gerek.
Henüz Yorum Yok