Alerjiler

0

Tabiatta dengelerin değiştiği bahar aylarında bir geçiş dönemi yaşanır. Bu geçiş döneminde, bizler ve tüm canlılar gibi evlerimizde beslediğimiz sevimli dostlarımızın  metabolizmaları  da büyük bir değişim sürecine girmektedir. Dostlarımızın minik vücutları bahar aylarındaki bu değişimlerden  dolayı daha hassas bir  hal alır ve aynı süreçte  doğanın canlanmasıyla,   çevrelerinde alerji etkeni olabilecek protein tabiatında bir çok maddeyle kontak kurmaları kaçınılmaz olur.

Bahar aylarında daha hassas bir hal alan metabolizmaların, alerji oluşturabilecek bir çok organik veya inorganik maddeyle daha fazla miktarda karşılaşmaları, alerjilerin ilkbahar dönemlerinde artmasının başlıca sebeplerindendir.

Alerjileri, vücudun bağışıklık sisteminin alerjen ve daha çok protein tabiatındaki antijenlere karşı geliştirdiği aşırı hassasiyet ( hipersensivite reaksiyonları ) olarak tanımlayabiliriz.

Bu yazımızda, kliniklerimizde çok sık rastladığımız alerji çeşitlerinden ve bahar aylarında  görülme sıklığı  artan alerji vakalarından bahsedeceğiz;

Alerji çeşitleri ;

  • Pire Alerjik Dermatit ( PAD )
  • Alerjik Solunum Yolu Hastalıkları
  • Atopik Alerjiler
  • Besin Alerjileri
  • Bakteriyel Alerjiler
  • Kimyasal Madde ve İlaç Alerjileri
  • Parazitlerin Oluşturduğu Alerjiler

 

Pire Alerjik Dermatit Nasıl Oluşur, Koruyucu Tedavi Ne Derece Etkilidir ?

 İlkbaharda havaların ısınmasıyla, dış çevrede pirelerin de aktivitesi artar ve üreme sürecine girerek çoğalırlar. Bu durum evlerimizde beslediğimiz minik dostlarımız için alerji yönünden büyük problemler oluşturabilir.

Bir çok hasta sahibi minik dostlarını dışarı çıkarmadıklarını ve bu yüzden pirelenmeyeceğini düşünür. Ancak kendilerinin dışarı çıktığını ve pireler için taşıyıcı olabileceklerini düşünmezler. Bizler de minik dostlarımız gibi dış ortamdan pireleri toparlarız. Hatta yılda birkaç defa pireleniriz ama pek farkında olmayız. Çünkü pireler, kıyafetlerle çamaşır makinasına gider ve üzerimizde barınamazlar. Ancak evde pireler için ideal konakçı olabilecek bir kedimiz veya köpeğimiz varsa onları tercih ederler. Hasta sahipleri, dostlarımızın periyodik dış parazit tedavilerini yaptırmadıklarında , pireler evde üreme zincirlerini kurarak sayıca artarlar. Sayıca artan pireler, sizleri de rahatsız etmeye başladığında dostunuzun pirelendiğini fark edebilirsiniz.

Pirelerin salyasındaki maddeler, konakçıyı ısırdıkları bölgede alerjik reaksiyonlar oluşturur. Pire Alerjik Dermatit olarak tanımladığımız bu durum, kliniklerimizde periyodik dış parazit tedavisi yapılmayan dostlarımızın büyük problemi olarak karşımıza çıkar.

Piresi olan dostlarımız, pirelerin sayısına ve alerjik bünyeye sahip olmalarına göre değişen şiddette belirtiler gösterirler. En belirgin semptomlar kaşıntı, pirelerin yoğunlaştığı boyun, kalça, sırt bölgelerinde tüy dökülmeleri ve ufak kabuklu lezyonlardır.

Aylık spot on veya yeni jenerasyon tablet tarzı ilaçların düzenli kullanımı, pirelere yaşam şansı vermeyeceği gibi evlerimizde pire üreme zincirinin oluşmasına da engel olacaktır. Bu dış parazit ilaçları, doğru kullanıldığında % 100 etkilidir ve 1 ay boyunca bu yüksek etkilerini korurlar.

Alerjik Solunum Yolu Hastalıkları  Hayati Öneme Sahip Olabilir mi ?

 Solunum sistemi, havadaki alerjen ve antijenlerden etkilendiğinde; hapşırma, öksürme, şeffaf burun ve gözyaşı akıntısı gibi basit tepkiler verebilir. İleri derecede  hassasiyet gösteren vakalarda ise bronşların etkilenmesiyle ( Alerjik Bronşit ) sesli solunum ve akciğerlerin etkilenmesiyle ( Astım ) solunum güçlüğü gibi ciddi boyutlarda tepkiler  vererek, hayati öneme sahip olabilmektedir.

Deri ve Solunum Yollarının Alerjiye Olan Eğilimlerini Nasıl Açıklayabiliriz ?

 Atopi ; deri, burun ve akciğerlerde alerjiye olan nedeni belirsiz  eğilim olarak tanımlanmaktadır.

Atopik dermatit, sıklıkla astım ve alerjik rinitle sonuçlanan atopik gidişin ilk basamağıdır. Atopik dermatitle karakterize vakalarımıza baktığımızda;  genetik yatkınlık gösteren ırktan  veya hassas genler taşıyan anne- babadan gelme bağışıklık sisteminin verdiği,  aşırı hassasiyet reaksiyonlarının açıklaması olarak karşımıza çıkmaktadır.

Atopik dermatitler; genellikle 1-3 yaşları arasında , kronik karakterde, tekrarlayan klinik tablo gösterir. Teknolojinin gelişmesiyle çevremizde artan kimyasal irritanlar, yiyecekler, hava yoluyla gelen polen, çimen gibi alerjenler, ev tozu akarları, enfeksiyonlar ve stres, atopik alerjilerin görülme sıklığının artmasının sebeplerindendir.

Besin Alerjisi Nedir ve Nasıl Oluşur ?

 Herhangi bir yiyecek veya yiyeceklerin içeriğinde bulunan maddeler, alerji nedeni olabilir. Dostlarımız genetik olarak alerjik ırklardan gelseler bile doğduklarında bir besin maddesine karşı alerji göstermezler. Ancak uzun süreli olarak bir besin kaynağıyla beslendiklerinde, besin kaynağının içindeki maddelere karşı, özellikle protein kaynaklarına karşı alerji geliştirebilirler. Büyüme çağındaki  German Shepherd, Labrador Retriever, Golden Retriever, Rottweiler, Boxer  gibi alerjiye yatkın ırkların, tavuklu mamayla beslenmesi sonucu, tavuk proteinine karşı alerjik reaksiyon oluşturmaları bu durumu en iyi şekilde açıklamaktadır.

Besin kaynağı olarak tavuk proteinlerinin  çok yaygın kullanılması, kış aylarında sorun oluşturmaz. Yaz aylarında ise sıcaklıkların artmasıyla, deri dayanıklılığı azaldığı için  protein sindirimi sonucu oluşan metabolitler deriden atılırken, alerjik reaksiyonlar sonucu dermatitlere neden olabilmektedir.

Besin Alerjilerinin Belirtileri Nelerdir ?

Alerjik dostumuz ilk olarak parmak aralarını yalamaya başlar. Sonrasında kulakların iç kısımları kızarır ve kaşıntılar artmaya başlar. Bu ilk belirtileri görmezden geldiğimizde veya önleyici tedavi prosedürleri başlatılmadığında, vücut genelinde egzema ve dermatitler oluşabilmektedir. Derinin üst yüzeyinin bozulduğu bölgeler ıslak bir hal alır ve sulu egzema dediğimiz kızarık alanlar oluşur.

Kulaklarda başlayan alerjik dermatit tedavi edilmediğinde, bakteriler de olaya katılarak ciddi kulak hastalıkları oluşabilmektedir. Bakterilerin işe karıştığı dış kulak yangılarında; kulaklar akıntılı, pis kokulu ve aşırı hassas olurlar.

Bu aşamada sindirim sisteminin de besinlere karşı alerjik reaksiyon verdiği, kusma ve ishallerin başlamasıyla anlaşılabilir.

Dostumuzun kendini kaşıması sonrasında derinin bütünlüğü zarar görebilir ve bu durum bakteriyel enfeksiyonlar için zemin hazırlar.

Bakterilerin Alerjideki Rolleri Nedir ?

 Atopik dermatitli hastalarımızda, derinin koruyucu bariyer etkisinin bozulmasıyla oluşan bakteriyel enfeksiyonlar, klinik semptomları daha da ağırlaştırabilmektedir. Özellikle S.aureus adını verdiğimiz bakterilerin kolonizasyonu sonucu, bu mikroorganizmalar, stafilokokkal süper antijenler oluşturur. Bu antijenler de alerjik vakanın klinik tablosunu olumsuz yönde etkilemektedir.

Alerji Testleri Ülkemizde Uygulanıyor mu ve Avantajları Nelerdir ?

 Uzun bir süredir ülkemizde de uygulanmaya başlayan alerji testleri, dostumuzun hangi madde veya maddelere karşı hassasiyet gösterdiğini tanımlamamızda bizlere yardımcı olmaktadır. Teknolojik yeniliklerin getirdiği bu kolaylık sonrası, dostumuzun sağlığını ve yaşam kalitesini bozan alerjenler, çok kısa sürelerde tanımlanarak hayatından uzaklaştırılabilmektedir.

Besin Alerjilerinde Tedavi

 Testler sonucunda, alerji oluşturan besin maddeleri belirlenmişse, bunların dostumuzun diyetinden uzaklaştırılması yeterli olacaktır.

Alerji testleri yapılmayan hastalarımızın diyetlerinde; hipoallerjenik protein kaynakları, hidrolize protein kaynakları ve seçilmiş karbonhidrat kaynakları ( pirinç gibi ) kullanarak kısıtlamalar yaparız. Böylelikle  alerji oluşturabilecek besin kaynaklarından uzaklaştırırız. Bu şekilde seçici diyet uygulamasıyla hekiminizin önereceği reçete mamalar, dostumuzun ilaçları konumuna geçmektedir.

Klinik semptomlar ileri safhalarda ise medikal tedavi prosedürleri veteriner hekiminiz tarafından belirlenerek uygulanır. Veteriner Hekimi gerekli gördüğünde, diyet tedavisini medikal terapiyle destekleyebilir.

Hızlı iyileşme sağlanabilmesi için; omega yağ asitleri, A ve E vitaminleri, çinko mineralinin kullanımı büyük avantaj sağlamaktadır.

Kimyasal Madde ve İlaçların Oluşturduğu Alerjiler

 Yaşam ortamındaki kimyasal maddelere karşı, dostumuzun solunum yolu veya derisi, aşırı hassasiyet verebilir. Özellikle alerjik astım veya alerjik bronşit geçmişi olan dostlarımız için aerosol tarzındaki kimyasal maddeler ve sigara dumanı tetikleyici olabilmektedir.

Kimyasal maddelerin, alerjik dostlarımızın derisiyle teması sonucunda  kontak dermatitler oluşabilmektedir. Evlerimizde kullanacağımız temizlik malzemelerinin seçiminde daha hassas olmak gerekebilir.

Tedavi sürecinde bir takım hastalarımız, penisilin gibi ilaçlara aşırı alerjik reaksiyon verebilirler. Bu yüzden bazı ilaçların alerjik bünyelerde kullanımına dikkat edilmelidir.

 

Alerji adını verdiğimiz bu bağışıklık sisteminin aşırı hassasiyetinin, ne zaman ne şekilde başlayacağı ve ne şekilde sonlanacağını bilmek çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Sevimli dostlarımızın yaşam kalitesini bozan alerjilerle mücadelemiz sırasında, modern tıbbın bize sunduğu bilgileri ve teknolojik imkanları en iyi şekilde kullandığımızı bilmenizi isteriz.

 

 

LİNKLER :

Evcil Hayvanlar ve Alerji

Yazar Hakkında

Kurtcebe KARA

Lucky Pet Veteriner Polikliniği"nde Veteriner Hekimi. PROFESYONEL HİZMET ALANLARI : Kedi - Köpek - Kanatlı - Balık - Egzotik Dostlarımızın Hastalıklarının Teşhisi, Tedavisi ve Bakımı

Henüz Yorum Yok

İlginizi Çekebilir

Siamese: Siyam Kedileri

Siamese kediler, zarif görünümleri, parlak mavi gözleri ve kendilerine has kişilikleri ile tanınan popüler bir kedi ırkıdır. Kökenleri Tayland’a, eski adıyla Siyam’a dayanan bu kediler, ...