Klinik çalışmalar ve deneyimlerimiz 3 yaşın üzerindeki kedilerde % 70 oranında, 3 yaş ve sonrasındaki köpeklerde % 80 oranında diş eti hastalıklarına ( gingivitis ) rastlandığını bizlere göstermektedir. Diş eti hastalıklarına ve dolayısıyla dişlerin erken kaybına neden olan bir takım faktörlerin periyodik muayenelerle fark edilip kontrol altına alınması minik dostlarımız için hayati öneme sahiptir.
Hasta sahipleri bu periyodik kontrollerde erken uyarı sistemi gibi görev yaparak bir takım verileri Veteriner Hekimlerine sunmalıdırlar. Bu sayede hekiminiz sizlerin sunduğu bu verileri ağız muayenesi sırasındaki verilerle birleştirerek erken teşhis ve koruyucu tedaviye daha rahat gidebilir.
Bu yazıda, dostunuzun ağız sağlığıyla ilgili bir takım olumsuz gelişmelerin farkında olabilmeniz için gerekli bilgileri sizlere sunmayı amaçladık; Konuya hakim olabilmeniz için dişlerin anatomisinden kısaca bahsedip, erken uyarı donanımına sahip olabilmeniz için hastalıkların belirtilerine değindik. Proflaksi ( koruyucu ) amaçlı olarak yapabileceklerinizi öneriler şeklinde sizlere sunmaya çalışırken, Veteriner Hekiminiz tarafından yapılacak periyodik kontrollerin ve profesyonel uygulamaların öneminden bahsettik.
Kedilerde Dişlerin Anatomisi ;
Yavru kedilerde geçici süt dişleri 2-4 haftalıkken çıkmaya başlar. Üst çenede 14 adet, alt çenede 12 adet olmak üzere toplam 26 geçici süt dişi diş etlerini patlatarak yerlerini alırlar. 3-4 aylıkken süt dişleri dökülerek yerlerini kalıcı dişlere bırakırlar.
Erişkin bir kedi 30 adet kalıcı dişe sahiptir. Bunlardan 16 tanesi üst çene, 14 tanesi alt çenede bulunur. Bu kalıcı dişlerden 2 tanesi 3 köklü yapıya sahiptir. 10 tane kalıcı diş ise 2 köklüdür.
Üst Çene : Incisor ( Kesici diş ) = 6 adet
Canine ( Köpek dişi ) = 2 adet
Premolar ( Küçük azı dişi ) = 6 adet
Molar (Büyük azı dişi ) = 2 adet
Üst Çene Toplam = 16 adet
Alt Çene : Incisor ( Kesici diş ) = 6 adet
Canine ( Köpek dişi ) = 2 adet
Premolar ( Küçük azı dişi ) = 8 adet
Molar (Büyük azı dişi ) = 6 adet
Alt Çene Toplam = 22 adet
Köpeklerde Dişlerin Anatomisi ;
Yavru köpeklerde geçici süt dişleri 3-4 haftalıkken çıkmaya başlar. Üst çenede 14 adet, alt çenede 14 adet olmak üzere toplam 28 geçici süt dişi diş etlerini patlatarak yerlerini alırlar. 4.ayından sonra süt dişleri dökülerek yerlerini kalıcı dişlere bırakırlar.
Erişkin bir köpek 42 adet kalıcı dişe sahiptir. Bunlardan 20 tanesi üst çenede, 22 tanesi alt çenede bulunur. Bu kalıcı dişlerden 6 tanesi 3 köklü yapıya sahiptir. 14 tane kalıcı diş ise 2 köklüdür.
Üst Çene : Incisor ( Kesici diş ) = 6 adet
Canine ( Köpek dişi ) = 2 adet
Premolar ( Küçük azı dişi ) = 8 adet
Molar (Büyük azı dişi ) = 4 adet
Üst Çene Toplam = 20 adet
Alt Çene : Incisor ( Kesici diş ) = 6 adet
Canine ( Köpek dişi ) = 2 adet
Premolar ( Küçük azı dişi ) = 8 adet
Molar (Büyük azı dişi ) = 6 adet
Alt Çene Toplam = 22 adet
Diş ve Dişeti Hastalıkları :
Kedi ve Köpeklerde çok nadir diş çürükleri oluşur. Diş eti hastalıkları, bakteri plağı ve diş taşı oluşumu çok fazla görülmektedir.
Plak : Yumuşak gıdalar veya ev yemekleri ile beslenen dostlarımızda besin parçaları mekanik olarak temizlenemediğinden kısa sürede oluşan bakteri birikimleri diş – diş eti çizgisinde plak oluşumuna neden olmaktadır.Rutin olarak dişlerin fırçalanması plakların oluşumunu engelleyebilmektedir. Kuru mamayla beslenen dostlarımızda mekanik temizlik söz konusu olduğu için plak oluşumlarına daha az rastlamaktayız. Haftada 1-2 defa suni veya doğal kemiklerin verilmesi, diş sağlığı için tasarlanmış oyuncakların sunulması plakların mekanik temizliği için önemlidir.
Tartar : Eğer plaklar dişlerin üzerinden uzaklaştırılmazsa mineraller ve salya birlikte diş taşı ( tartar ) oluşumuna neden olur. Plaklar 3-5 gün içinde mineralize olarak diş taşlarını oluştururlar. Bu oluşan diş taşları diş etlerini zorlayarak diş eti hastalıklarına ( gingivitis ) neden olurlar. Diş- diş eti cebinin sınırlarında şişlik, kızarıklık oluşur. Ağızda hassasiyet ve yemek yemede isteksizlik görülür. Diş eti hastalığının ilerlemesiyle ağızda inatçı ve pis koku oluşur. Rutin olarak dişlerin fırçalanmasıyla diş taşlarının temizlenmesi pek mümkün değildir. Oluşan diş taşlarının Veteriner Hekiminiz tarafından zaman geçirilmeden temizlenmesi diş eti sağlığı için şarttır.
Periodontal Hastalıklar : Eğer bu oluşan tartarlar zamanında temizlenmezse diş – diş eti cebinde gelişerek dişleri diş etinden ayırabilir ve geri dönüşümsüz zararlara neden olabilirler. Bu durum diş etlerinde çekilmelere neden olurken zamanla dişlerin köklerinin serbest kalarak dökülmelerine neden olmaktadır. Dişlerin çevresindeki dokuları içine alan bu enfeksiyon durumu çok ağrılı olabildiği gibi peri apikal apselerin oluşması klinik tabloyu daha da ağırlaştırır. Diş köklerinin uç kısmında oluşan bu apseler kemik dokuyu eritebildiği gibi bakteriler kan dolaşımına geçerek hayati organları vurabilir. Bu bakteriler kalp hastalıklarına ( endocarditis ) ,karaciğer ve böbreklerde hasarlara neden olabilmektedir.
Köpeklerde 4.Premolar dişin enfeksiyonları sonucunda oluşan diş apseleri, gözün altında şişlik ve sonrasında apsenin bu bölgeden açılarak deşarjı sonucu diş fistülleri oluşur.
Ağız hastalıkları kedilerde bazı viral enfeksiyonlar sebebiyle de oluşabilmektedir.
Kedilerin Viral Lösemisi ( FeLV – Felline leukemie virus )
Kedi AIDS’i ( FIV – Felline Immunodeficiency Virus )
Kedi Kalisiviral enfeksiyonu ( FCV – Felline Calicivirus )
Veteriner Hekiminizin profesyonel müdahaleleri sonucu periodontal hastalıklar yavaşlatılabilir veya durdurulabilir. Erken teşhis hasarın ve kaybın minimum olması açısından çok önemlidir.
Dişlerin Temizlenmesi :
Diş ve dişeti hastalıklarının önlenmesinin en kolay yolu minik dostlarımızın rutin diş bakım ve kontrollerinin yapılmasından geçer. Özel yapılmış diş fırçalarıyla plakları temizleyerek diş taşı oluşumunu engelleyebilirsiniz. Fakat bu fırçalar oluşan diş taşlarının temizlenmesi için yeterli değildir. Bu durumda Veteriner Hekiminizin profesyonel yardımına ihtiyaç duyarsınız.
Ağız ve dişlerin periyodik muayenesi sonucu diş taşlarının mekanik olarak temizlenmesine karar verdiğimizde bir takım prosedürleri takip ederiz.
Öncelikle minik dostumuzun hafif sedasyon almasında sağlık açısından bir engeli olmaması gerekir. Bu yüzden tam bir muayenesini yaparak sağlık durumundan emin oluruz. Daha sonrasında dostumuzu hafif sedasyona alarak bize mukavemet edemeyecek ve yapılan uygulamadan rahatsız olmayacak şekilde uygulamaya hazırlarız. Gerekli olduğunda radyografi ( X- Ray ) çekerek dişlerin göremediğimiz kısımlarından emin oluruz. Uygulamaya başlamadan önce ağız ve diş etleri ağız antiseptikleriyle yıkanarak temizlenir. Sonrasında diş ve dişeti ceplerindeki tartarlar ultrasonik kavitronlar yardımıyla mekanik olarak temizlenir. Dişler özel aletlerle parlatılır. Veteriner Hekiminiz ağızdaki anormal durumları ve diş kayıplarını tespit ederek hasta kaydına geçer. Uygulama sonrası dişetlerindeki hassasiyetleri azaltmak ve antisepsi sağlamak için antiseptik jellerin uygulanması avantaj sağlayacaktır. Bu işlemler bittikten sonra hasta çok kısa sürede kontrollu bir şekilde sedasyondan çıkartılarak hasta sahibine teslim edilir.
Periodontal enfeksiyonlar veya diş apselerinde medikal terapi hekiminiz tarafından belirlenir ve uygulanır.
Resimlerde kliniğimize gelen Terrier ırkı dostumuzun diş temizliği uygulaması öncesi ve sonrası farkı açıkça görülmektedir. Minik dostlarımız ve hasta sahiplerimiz bu farkı yaşayarak önemini daha iyi anlamaktadırlar.
Kliniğimize gelen hastalarımızdan, fazla diş taşı olan ve ileri derecede hasar sonrası kayıplar oluşmuş vakaları incelediğimizde, özellikle yumuşak gıdalarla beslenen orta ve ileri yaşta dostlarımızın çoğunlukta olduğunu görüyoruz. Hasta sahiplerimize rutin ağız muayenesi sonrasında gerektiği halde diş temizliğini niye yaptırmadıklarını sorduğumuzda genellikle ihmal veya anestezi korkusunun ön plana çıktığı bilgisini alıyoruz. Dostumuz yaşlı bile olsa sağlık muayenesi yapıldıktan sonra uygun görüldüğü şekilde hafif sedasyon yapılmasının riski olmayacaktır ve bu yüzden ağız sağlığının ihmal edilmemesi gerekir.
Bu ihmale uğrayan dostlarımızın ağız sağlıklarıyla birlikte genel sağlık durumlarının da çok bozuk olduğunu açıkça görmekteyiz. Ağız sağlığı bozuk olan minik dostlarımızın yaşam sürelerinin ve yaşam kalitelerinin gözle görülür şekilde azaldığını bilmenizi isteriz. Bu yüzden biz Veteriner Hekimler, minik dostlarınızın ağız ve diş sağlıklarına vereceğiniz önemi, onlarla paylaşacağınız uzun, sağlıklı bir birlikteliğin anahtarı olarak görmekteyiz.
Sevgilerimle
Senem ATAMAN
Veteriner Hekimi
LİNKLER :
Henüz Yorum Yok